Tuesday, February 13, 2007

ÇİÇEKLER

Acıbakla: ( Lupine / Lupin / Lupine) 10-100 cm yüksekliginde, sik tüylü, bir senelik bitkiler. Yapraklar el seklinde parçali, uzun sapli, 5-9 yaprakçiklidir. Çiçekleri dik salkim durumunda, beyaz veya mavimsi renkli, çiçek taç yapragi kelebek seklindedir. Yahudi baklasi diye de taninir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Akdeniz bölgesi, Bursa, Antalya ve Konya çevreleridir.
Memleketimizde üç türü bulunmaktadir.Beyaz yahudi baklasi: Beyaz çiçeklidir. 120 cm kadar yükseklikte, bir yillik bir bitkidir.Sari çiçekli yahudi baklasi: Vatani, Orta ve Güney Avrupa’dir.Mavi çiçekli yahudi baklasi: Vatani, Akdeniz çevresi memleketleridir.Kullanildigi yerler: Tohumlarinin idrar söktürücü, kan temizleyici ve kurt düsürücü tesiri vardir. Bazi türlerinin kavrulmus tohumlari “sebze kahvesi” ismiyle kahve yerine kullanilmaktadir. Fakat alkaloid tasiyan türlerinin bu sekilde kullanilmasi tehlikelidir.
Acıçigdem: ( Herbstzeitlose / Krokus / Colchique / Colchicum / Autumn crocuses) Boyu 10-30 cm yükseklige ulasan, otsu ve yumrulu bir bitki. Sonbaharda morumsu pembe renkli, 6 parçali çiçekler açar. Yaprak ve meyvalari ise ilkbaharda ortaya çikar. Sonbaharda çiçek açtigindan dolayi halk arasinda “güz çigdemi” olarak da bilinir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Türkiye’de pek bulunmaz. Avrupa’nin sulak çayirlarinda bol miktarda yetisir.
Kullanildigi yerler: Tibbi önemi haiz bir bitkidir. Kullanilan kismi yumru ve tohumlaridir. Tohum ve yumrularin idrar arttirici, terletici, müshil ve romatizma agrilarini dindirici etkisi vardir. Alkaloitlerin çok yüksek zehirleyici özelligi oldugundan, bu droglar, dahilen ancak hekim kontrolünde kullanilabilir. Eskiden halk arasinda romatizma agrilarini dindirmek için haricen kullanilirdi. Bunun için bir tutam aci çigdem tohumu, 2-3 dis sarmisak ile havanda iyice dövülür. Elde edilen sulu kisim da bir tülbente emdirilip, agriyan kisma sarilir. Bu pansuman birkaç gün arka arkaya tekrarlanir.

Adamotu: (Alraunwurzel / Mandragore / Mandrake) Mavimsi-mor renkli çiçekler açan, rozet yaprakli ve kazik köklü çok yillik otsu bir bitki. Kökleri insana benzedigi için, bu isim verilmistir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Bati ve Güney Anadolu.
Kullanildigi yerler: Kökleri % 0,3 oraninda Hiyosiyaminlerle Skopolamin alkaloitlerini tasir. Bundan dolayi zehirli bir bitkidir. Agri kesici, yatistirici, cinsel gücü arttirici etkileri vardir. Halen tedavide çesitli preparatlarin terkibinde kullanilmaktadir. Rastgele kullanildiginda zararli olur.
Adasoğanı:(Scille / Scillae bulbus / Sea onion / Urginea maritima) Zambakgillerden bir çesit bitkidir. Yapraklari uzun serit seklindedir. Çiçekleri yesil ve beyaz damarlidir. 2 kilogram kadar olan sogan kismi, yapraklarinin altindadir. Aci ve zehirlidir. 7,5 gram adasogani, bir insani rahatça öldürebilir.Tazeyken kullanilmaz. Aksi halde zehirlenme ve kusmalara yol açar. Soganin etli olan orta kismi, dilimlenerek kurutulur. Sonra dövülüp toz haline getirilir. Çok iyi bilmeden kullanilmamalidir.
Kullanildigi yerler:Idrar söktürür. Kalp hastalarinda vücudda biriken suyu bosaltir. Azotemiyi azaltir. Böbrek hastalari kullanmamalidir.
Ahlat: (Yabanarmudu / Piraster / Pirus elaegrifolia / Wild pear-tree / Poirier sauvage) Gülgillerden, kendi kendine yetisen ve üzerine armut asilanan bir agaçtir. Yemisi iyice olgunlastiktan sonra yenir.
Kullanildigi yerler: Meyveleri ishal keser. Zehirli hayvan sokmalarinda, filizi ezilip yaraya sürülür.
Ahududu: (Himbeere / Framboise Common / Rasberry bush) Agaç çilegi ve sultan bögürtleni olarak taninir. Haziran-temmuz aylari arasinda beyazimtrak renkli çiçekler açan, 30-150 cm boyunda, çok senelik, dikenli, çali görünüsünde bir bitkidir. Daglik mintikalarin orman ve korularinda tesadüf edilir. Gövdesi dalli, dikenli ve yatiktir. Yapraklari 3-5 parçali, sivri uçlu, yaprak sapi kivrik dikenlidir. Çiçekler ekseriya dallarin ucunda 5-10 çiçekli salkim halindedirler. Meyvesi etli ve birçok eriksi tipli meyvelerin biraraya gelmesi ile meydana gelmis, küre biçiminde, kirmizi renkli ve güzel kokuludur. Meyveleri temmuz ve agustos aylarinda olgunlasir. Çogu çesitleri bahçelerde yetistirilir. Umumiyetle sonbaharda 1-1,5 m aralik birakilmak suretiyle dikilir. Ahudutlari her 6-7 senede bir yenilenmelidir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Ege, Marmara, Karadeniz bölgeleri.
Kullanildigi yerler: Kullanilan kismi, meyve, çiçek ve yapraklaridir. Meyveler tamamen olgunlastiklari zaman toplanir. Yapraklarinda tanen, meyvelerinde ise organik asitler (malik asit, sitrik asit vs.) seker, pektin, uçucu ve sabit yaglar bulunmaktadir. Yapraklari bogaz hastaliklarinda gargara için kullanilir. Çiçeklerinden romatizma ve nikris (gut) hastaliklarinda faydalanilir. Taze olarak, seker ve böbrek hastaliklarinda perhiz yiyecegi olarak istifade edilir. Halk arasinda ishal ve atesli hastaliklara karsi tavsiye edilir

SEDEF
TANIMI:
Sedef hastalığı dirseklerde, dizlerde, baş ve vücutta irili ufaklı batıp çıkan yara benzeri belirtilerdir. Moderin tıpta cild hastalığı olarak kabul gören bu hastalığın çok çeşitleri olduğu belirtilmektedir. Hastalığın oluşu hakkında da çok çeşitli görüşler vardır. Ancak bu hastalığın nedeni kesin olarak bilinmediğinden, moderin tıpta tedaviside kesin olarak henüz yoktur.
SEBEPLERİ: Bu hastalığın kesin sebebi bilinmemekle birlikte bazı görüşler öne sürülmektedir. Bunları şu şekilde sıralıyabiliriz ; * Vücudun ümmin sisteminin herhangi bir nedenden zarar görmesi. * Ani bir şekilde korku, acılı ve üzüntülü bir olayla karşılaşmak. * Genetik etkilere bağlı nedenler. * Bazı görüşlere göre sinir sistemi rahatsızlıklarından. * Bazı görüşlere görede karaciğer rahatsızlıklarından kaynaklanır. * Bilinmeyen bir allerjik rahatsızlığın olması. * Tanımı henüz belirlenemiyen bir vürisün neden olabileciği. * Yukardaki nedenlerden biri ve bir kaçının oluşması halinde sedef hastalığına yakalanma riksi vardır. Bu hastalığa sebep olan nedenleri doğru olarak tesbit edip, o doğrultuda tedavi yapılmaz ise, kalıcı ve kesin bir tedaviden söz etmek doğru olmaz. BELİRTİLERİ: Sedef hastalığının belirtileri, dirsek, dizkapakları, baş ve ye vücudun çeşitli yerlerinde görülen lezyonlardır. Bu hastalığın başka her hangi bir belirtisi yoktur. Ayrıca görünümden başka herhangi bir rahatsızlık söz konusu değildir ve bu hastaların sağlıkları genelde iyidir. Yalnız bazı çeşitleri çok kaşıntı yapar, bazılarıda aşırı derecede iltihaplı romatizmalara sebep olmaktadır. TEDAVİ ŞEKLİ: Sedef hastalığının moderin tıpta kesin bir tedavisi yoktur. Ancak bazı kortizonlu ilaçlarla bu hastlık kontrol altında tutulabilir. Fakat hastalığı kesin tedavi etmez ve kortizonlu ilaçların çeşitli yan etkilerinin olduğu bilinen bir gerçektir. Ayrıca kortizonlu ilaçları bırakınca hastalık daha şiddetli ve yayılarak yeniden çıkar. Sedef hastalığının şifalı bitkilerle tedavisi mümkündür. Bu hastalığa yeni yakalanan kişilerde kesin ve kalıcı tedavisi kısa bir sürede mümkün, ancak uzun süre hasta olanların tedavileri uzun sürer. Bunların tedavileri iki aşamada gerçekleşir. Şöyleki; hastalık tamamen geçer veya geçmek üzere iken tekrarladığı görülür. Bu durum hastalığın tedavisinin ikinci safhasının başladığını gösterir ve tedaviye sabırla devam edilirse, kesin ve kalıcı tedavi olunur. Hastalığın iki safhada iyileşmesinin sebebi aşağıda izah edilmiştir. Sedef hastası olan şahısların deri hücreleri, hasta olan kısımlarda 4 ile 5 saatte bir, hasta olmayan yerlerdeki deri hücreleri ise, 10 ile 11 saatte bir yenilenir.Sağlıklı normal insanlarda ise bu süre 20 ile 25 saat arasındadır. Yani sedef hastalarında deri hücrelerinin oluşumu, normal insanlara göre hızlı olmaktadır. Hasta olan insanların, normal cildleri ile hasta olan yerleri arsındaki hücrelerin oluşumundaki bu farklılıkdan dolayı, hasta olan yerlere hücre birikmesi olduğundan bu bölgelerde yaraya benzer lezyonlar oluşmaktadır. Belirtilen bu sebebden dolayı, tedaviye başlayan bir sedef hastasında 4 ile 5 saatte bir yenilenen hücrelerin oluşum zamanı 10 ile 11 saate çıkar. Buna karşılık 10 ile 11 saatte oluşan hücrelerde 20 ile 25 saate çıkar. Cildeki hücrelerin oluşumundaki bu fark hastalığın yeniden gözükmesine neden olur. Ancak tedaviye başlamadan önceki durumuna göre hasta yerler daha cılız bir şekilde gözükür. Hücrelerin oluşumundaki bu farklılığı giderince, yani ikinci safha tedaviye devam edilince kalıcı ve kesin sonuç alınır. Tam ve kalıcı bir tedavi için; " BUHARA ŞİFALI BİTKİLER SEDEF SETİ " KULLANIN.

Thursday, January 11, 2007

OZON TEDAVİSİ
Ozon, bağışıklık sisteminin zayıfladığı bütün hastalıklarda etkili. Ozon gazı, ciltten emilim yoluyla alındığı zaman hücrenin oksijenlenmesini arttırarak yaşlanmaya neden olan serbest radikalleri engelliyor. Ameliyat sonrası halsizlik durumlarında, kireçlenmelerde, eklem ağrılarında, sporcularda performans artırmada ozon tedavisinden çok iyi sonuçlar elde ediliyor. Bunun dışında şeker hastalarında meydana gelen açık yaraların kapatılmasında kullanılan ozon, açık yarası olmayanlar hastalarda doku tahribatını engellemek için uygulanabiliyor. Astımlı hastaların da ozon tedavisinden sonra rahat nefes alıp aktif yaşamlarına kısa zamanda geri dönmeleri mümkün. Grip aşısı yerine kış aylarında herkese ozon öneriyoruz. Ozon tedavisi erkeklerde sıkça görülen cinsel fonksiyon bozukluklarında dolaşımı düzenlediği için tercih edilebilir. Ozon tedavisinde uygulanan torbalama yöntemi şöyle işliyor: Kişinin şikayetine göre vücudun bazı bölgeleri özel bir solüsyonla nemlendirilerek torbalanıyor. Küçük torbalar sadece el bölgesine ve ayaklara, büyük torbalar ise ayaklardan bele kadar olan bölgeye kaplanıyor. Daha sonra içeri aktif oksijen (ozon) veriliyor ve özel bir solüsyon yardımıyla ozonun cilt tarafından emilmesi sağlanıyor. Haftada iki veya üç seans uygulanan bu tedavinin süresi yaklaşık 30 dakika sürüyor. Ozon tedavisi her yaşta uygulanabilen bir yöntem. Ozonun en çok 35-70 yaş arasındaki kadınlarda, yaşlanmanın etkilerini en aza indirmek için kullanılıyor, ikinci sırada ise astım şikayeti olanlar geliyor.
Ozon Tedavisinin iyi geldiği hastalıklar:
· Her türlü artroz · Damar sertliği · Alkole ve yağlanmaya bağlı karaciğer hastalıkları · Beyinde, kol ve bacaklarda kan dolaşımı hastalıkları · Taze felçlerde beyin, oksijen beslenmesinin sağlanması · Kas ve eklem romatizması · Kan yağlarının ve koesterolün düşürülmesi · ürik asit birikimi, gur hastalığı · Geçirilmiş ağır hastalıkların ve kanserin iyileştirilme dönemleri · Akne ve egzema gibi cilt hastalıkları · Migren · Dolaşım bozukluğuna bağlı cinsel yetersizlik · Genel yorgunluk ve bitkinlik halleri


MANYETİK ALAN TEDAVİSİ
Bioenerji ya da yaşam gücü olarak bilinen “Chi” bütün canlılarda mevcuttur. Bu enerjinin vücuda dikey yönde aktığı on iki meridyen vardır. Bunlar organlara ya da fonksiyonlara göre adlandırılmışlardır. Bu enerji meridyenlerde engellenmeksizin akarsa insanoğlu huzur ve sağlık içinde yaşar. Eğer bu enerji durdurulur ya da duraklarsa dengesizlik ve devamında da hastalık ortaya çıkar. Böyle bir eksiklik genellikle bir organın tam çalışmamasını ve kişinin kendini sürekli yorgun hissetmesini ya da örneğin beldeki gücün azalması ve bunun sonucu olarak bel ağrılarının ortaya çıkmasına neden olur.
Dalgalı elektromanyetik alanlar hayatımızda önemli bir rol oynar. Manyetik alan tedavisi insan vücudunu pozitif etkilemek için manyetik alanları hedef alır. Manyetik Alan Tedavisi vücut hücrelerimizin “bakım”’ıdır. Manyetik Alan Tedavisi meridyenler arasında enerjinin dengelenmesini sağlar. Aynı zamanda yeni enerji oluşturulur. Ağrılar kaybolur, organizma güçlenir. Elektrikli kumanda aletleri vücuda hücrelerin enerji üretmek için ihtiyacı olan titreşimleri sağlar.
Manyetik Alan Tedavisinin uygulanabileceği hastalıklar:
Dejenere olmuş kemik ve eklem hastalıkları (kalça artrozu, M.Bechterew, M.Sudeck)
Atardamar kan dolaşım sorunları (sigaracı bacağı, baldır çıbanı, inme, kalp enfarktüsü)
Venöz kan dolaşım sorunları (kan topaklanması, Thrombophlebitis)
Spor yaralanmaları, yara ve kemik tedavileri, genel doku yenilenmesi
Tedaviye dirençli tüp nezlesi, orta kulak pıhtı birikmesi, orta kulak iltihabı
Dolaşım sisteminin stabilize edilmesi
Yüksek ve düşük tansiyon
Akciğer emphsemi
Osteoporoz
Akut ve kronik Burun sinüs hastalıkları
Virüs enfeksiyonları, Alerji, Migren ve astım
Tinnitius Aurium (Kulak çınlaması) ve Makulaödem (ağ tabakası bozukulukları)
Stres, uyku bozuklukları ve hazımsızlık
Metabolizma rahatsızlıkları (yağ asidi ve pH değer anormalleşmesi)
Yaşlılık-Şeker hastalığı
Parkinson hastalığı, MS (Multiple Sklerose), ALS
İklime bağlı şikayetler, kuvvet bozuklukları
Romatizmal hastalıklar ve bunların kronik ağrıları
Enerji yapımı, zayıflamış olan vücut fonksiyonlarının uyarılmasında (metabolizmanın, kan dolaşımının, yenilenmenin, ve savunma işlevlerinin aktifleştirilmesinde).

DOĞAL YAŞAM

Burada sunulan doğal ürünler tıbbi tedavinin yanı sıra yan takviye olarak kullanılırsa daha etkileyici olur.Immün sistemi güçlenir, hastalıklara karşı direnç artar. İnsanlar sağlığını iyi, akılcı koruyup doğanın doğanın insanlara hatta tüm canlılara armağan ettiği olasılıklarla mutlu, sağlıklı bir yaşam oluşturur. Doğa bölünmez bir bütündür.Yaşamasını bilmek canlıların görevidir.

GRAPE SEED EXTRACT (SİYAH ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ EKSTRESİ)
Güçlü bir antioksidandır.Katesin ve epikatesin içermektedir.Bu bileşikler oligomerik opc diye adlandırılır.C vitamininin bozulmasını engeller hücrelere girişini kolaylaştırır.Bağ dokusunu korur, cildin bütünlüğünü ve esnekliğinin korunmasını sağlayan kolageni dokuya bağlar ve stabilize eder.Deriye hasar veren faktörlere karşı koruma sağlar ve böylece derinin elastikiyetini sağlar, yaraların iyileşmesini hızlandırır.Damar koruyucu ve destekleyicisi olarak kullanılır.Kapillerdeki aşırı geçirgenliği azaltarak ödem, hemoroid ve varis gibi problemleri azaltır.Dolaşımı güçlendirir, damarları korur, kolestrolü düşürmeye yardımcı olur.Kalp krizi riskini azaltır.Karaciğeri korur.
GARLIC OIL Binlerce yıllık bir tedavi özelliği olan bir bitkidir. Sarımsağın sağlığa olumlu etkileri içerdiği yüzden fazla sulfur bileşiğinden kaynaklanır.Virüy, bakteri,mantar ve parazitler gibi çok sayıda patojen üzerinde geniş spektrumlu anti-mikrobiyel etki gösterir.Mantarlara karşı antimilotik çok etkili olduğu bilinmektedir.Kardiyovasküler sisteme de faydalıdır.HDL ve LDL seviyeli düzenlenmesinde yardımcıdır.Tansiyon seviyesini de düzenler.

SM.JOHN'S WORT
Hiperisum denilen bie bitki ekstresidir.Serotonini yükselterek depresyonu tedavi eden doğal bir bitkisel tamamlayıcıdır.Hafif ve orta derecede depresyon onksiete ve sinirsel rahatsızlıklara çok etkili olan bir destek üründür. Antidepresif, kramp çözücü, iltihap giderici, yara iyileştirici, yatıştırıcı, ağrı kesici antiseptiktir. Serotonini yükselterek depresyonu tedavi etme özelliği vardır.Hafif ya da orta derecede bir depresyondan müzdarip kişilerin rahatlıkla kullanaileceği bir ilaçtır.
FLAX SEED OIL
Hipertansiyona olumlu bir etkisi vardır.Kolestrol seviyesini düşürür.Kan pırtılaşmasını önler, kalp krizi riskini azaltır.Hamilelikte bebeğin omurilik gelişimini ve göz sinirlerinin oluşumunda etkisi büyüktür. Slax-seed oil alpha_linolenic asit adı verilen omega3 yağının çok önemli bir kaynağıdır.Bağışıklığı güçlendirir ve anti iltihap etkilerini sağlar.
ÇİNKO
Doğal savunma güçleri için çinko zorunludur.Hormon metabolizmasına önemli katkısı vardır.Ruhsal yaşamı düzenler, morali bozuk insanlarad çoğunlukla çinko eksikliği saptanmıştır.özellikleri;
1.Yaraların iyileşmesini hızlandırır. 2.Tırnak kırılganlığını ve tırnak üzerindeki beyaz lekeleri giderir. 3.Kısırlık tedavisinde yararlıdır. 4.Bağışıklık sistemini güçleştirir 5.Tat ve koku alma duyularındaki kaybı giderir. 6.Prostat büyümesinin önlenmesine yardımcı olur. 7.Büyüme ve zihinsel performansı destekler. 8.Temiz olmayan sivilceli kuru cildin düzelmesine yardımcı olur 9.Soğuk algınlığının şiddetini azaltıp, süresini kısaltır. 10.Moral bozukluğunun giderilmesinde yardımcıdır.
SHARK-CARTILAGE Immun sistemleri çok güçlü olduğu için kanser olmayan nadir canlılardandır.Omurgaları ve yüzgeçleri kıkırdaktan oluşur.Bu kıkırdak yapı onların bağışıklık sistemşlerini güçlendirerek hastalıklara karşı savaşmalarını sağlar.Son yıllarda yapılan araştırmalar köpek balığı kıkırdağının yeni kan damarları oluşmasını önleyici etkiye sahip olduğunu ortaya koymaktadır.Tümörün gelişimi için gereksinimi olan yeni kılcal damarların oluşumunu önler.Ayrıca araştırmalarda artirit, ekzama, sedef, hastalığı üzerinde de etkili olduğu belirlenmiştir.
MILK THISTLE (KARACİĞER TONİĞİ) Milk thistle mühim ve etkili bir karaciğer koruyucudur.Karaciğer fonksiyon bozuklukları ve düzensizliklerine karşı alkolün, çeşitli kimyasalların toksik etkilerine karşı kullanılır.Serbest radikallerin karaciğere yaptığı zararları elimine eder.Ekstresinde %80 oranında silymarin içeren bu ürün karaciğer hormonlarının, ilaçların ve kimyasalların detoksifikasyonundan sorumlu glutathione içeriğini %35 üzerine çıkarır.Yemeklerden önce veya sonra 2-3 kapsül kullanılır.
SAW PALMETTO (PROSTATE) Güney Amerika'da yetişen bir palmiye türüdür.Prostat sorunlarına karşı kullanılmaktadır. (BPH) olarak bilinen prostat büyümesine karşı reçete edilen bir üründür.''50'' yaşın üzerindeki erkeklerin yarısının sorunudur.Sık idrara çıkma (ağrılı) idrar kesesinin tam boşaltılamaması gibi sorunlara yol açar. Saw palmetto ekstresinin prostat büyümesine karşı ilaçlar kadar etkili olduğu görülmüştür.Yan etkisi yoktuR.
POTASYUM Vücut için gerekli bir mineraldir.Tüm yaşıyan hücrelerin çalışmasını sağlamada ve hayatın devamında önemli rol oynar.Bedendeki asit-baz dengesini sağlamakla sorumludur.Potasyumun ana görevi hücre duvarının fonksiyonlarını normal olarak yerine getirebilmesini sağlar.İkinci görevi ise kalbin önemli bir besini olan magnezyumun aktivitesini ve kalbin konsantrasyonunu destekler.Kalp hastalığı ve kansere karşı en önemli minerallerdendir.Optimum enerji, sinirlerin sağlığı, kas konsantrasyonu atletik performans ve diğer birçok fonksiyonun yerine getirilebilmesinde önemli rol oynar.Kas zayıflığı, yorgunluk, bacak krampları potasyum eksikliğinin belirtileridir.
ALPHA KIPOIC ACID Mitokondride enerji üretiminde yer alan önemli koenzimlerden biridir.Kas hücrelerine glikoz girişini arttırarak enerji üretiminde yer alırlar.Yağ hücrelerine glikoz girişini azaltarak daha az yağ depolamalarını sağlarlar.Kas ve beyin hücrelerinin Dayanıklılığını arttırırlar.Aynı zamanda güçlü bir antioksidandır.Suda ve yağda çözünür.

Grape seed extract

kalp-damar sistemi olmak üzere bağ dokusunu güçlendirir.Varis oluşumu ile mücadele eder.
Kalp-damar koruyucudur,
Kansere karşı direnç sağlar,
Varis tedavisnde yardımcıdır,
Ayak kramplarını azaltır,
Cinsel gücü DESTEKLER,
Katarakt dejenerasyonunu geciktirir



Bu ürünleri doktorunuza danışarak kullanınız